DİĞER
"Saklı bir bahçe gibi bu roman dizisi, bir kez dalabilirseniz içine her duyuya hitap edebilecek güzelliklerle dolu: görsel ve işitsel olmakla kalmayıp damağa, buruna ve tabii tensel olana da hitap eden anlatılar bunlar. Aslında bir anlamda son derece eğlendirici olması da cabası."
"Vermeer’in Delft Manzarası, Proust’a göre dünyanın en güzel resmidir. Hayranlık duyduğu ressam hakkında romanında sadece Swann’a Vermeer incelemesi yazdırmakla yetinmez. Ressamı ebedi kılarak, Bergotte’yi bu resmin önünde öldürmeyi seçer. Proust’la birlikte Vermeer’in şaheserine bakanlar önce bu güzelliğin içinde kaybolur, sonra o sarı duvara tutunurlar."
"Hiç görüp yaşamadıklarımız, hiç bilmediklerimiz kadar yaşadıklarımızın içinde saklı anlamları da sunan bir edebiyat Javier Marías’ınki. 'O nihayetsiz olanlarla olmayanlar', olmuş ve olabilecek olanlarla dolu bir edebiyat."
"Bizde elektoralizm, hüküm sürdüğü yetmiş beş yılın ardından bugün tam anlamıyla bir çıkmaza girmiş durumda. Başta Kürt sorunu olmak üzere kendi eliyle yarattığı ve çözmemekte ısrarcı olduğu kallavi sorunlar, elektoralizmi fena halde zorluyor. Üzerinde bunca baskı olan HDP'nin milyonlarca seçmeni var, onlar oy vermeden elektoralizmin şansı yok, ne iktidardakiler, ne de muhalefettekiler açısından."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Basın danışmanı Zınar Karavil, Selahattin Demirtaş'ın hapisane günlerini kaleme aldı. Dipnot Yayınları tarafından bu hafta basılacak olan kitabın Sırrı Süreyya Önder tarafından yazılan önsözü ile Selahattin Demirtaş tarafından yazılan sonsözünü Tadımlık olarak sunuyoruz.
Netflix'teki Halston dizisiyle Gain'deki Beyaz Yaka belgeseli üzerine...
Booker ödüllü yazar Han Kang'ın Beyaz Kitap adlı romanı Türkçede: Önümüzdeki günlerde April Yayıncılık tarafından basılacak olan kitabın başlangıcından kısa bir bölümü tadımlık olarak sunuyoruz...
"Bu ayın nadir kitabı, İstanbul’da kalmayan, kalamayan Rus sığınmacılar hakkında, 1923’te şehirden ayrılırlarken bir şükran borcu olarak sınırlı sayıda bastırdıkları üç dilde bir eser: Na proşçaniye, yani elveda."
"Edebiyatta salgının ne işe yaradığını anlamak için, salgın zamanında edebiyatın ne işe yaradığını da düşünmemiz gerekir. Ve işte şimdi bu şansı yakaladığımız nadir zamanlardan birinden geçiyoruz. Edebiyatta salgın, bize olağan ve sıradan olanın olağanüstülüğünü gösterirken, salgında edebiyat sıradan olanın kıymetini hatırlatıyor. "
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık